the shawshank redemption

bu filmin en sevdiğim yanı, nakış nakış işlenen kurgusu. bir öyküden uyarlandığı için bence bu. imdb'de neden yıllardır top 250'nin en tepesinde, işte buna en güzel cevap kurgusudur. (bkz: stephen king) (öyküsünden esinlenilmiştir) (bkz: tim robbins) (bkz: morgan freeman)

ağlıyorum dostum, nedensizce ağlıyorum bu filmde

Prison break dizisini bitirdikten sonra izlemek gibi bir hata yapmayın. Çünkü dizideki bütün ohaa dedirten olaylar filmden alıntı.

tüm dünya vazgeç dediğinde umut fısıldar bir kez daha dene...

Türkçeye çevrilmişi esaretin bedeli olan film,

imdb puanı olarak ve bir çok otorite tarafından yapılmış en iyi film olarak gösterilen bu filmin hiç oscarının olmaması bu ödülde siyasetin büyük rol oynadığının kanıtıdır. 1995 yılının oscarlarını yine başka bir efsane olan forrest gump toplamıstır. bu filmi hala izlememiş biri varsa bir saniye bile durmasın ve izlesin derim.(bkz: oscar alamamış efsane filmler)

Dünyanın en iyi filmi. Boyle bir kurgu yok be. Çok güzel .

kitapların ve kütüphanelerin önemini çok güzel vurgular bu film. şiir gibi akar, kelebek gibi uçar, arı gibi sokar. müthiş. *** ekleme: bu filmdeki gardiyanlardan birinin adı mert'tir. yıllardır bu duruma dikkat etmedik. gardiyan mert çatı sahnesinde geçer. şu videonun 1.40 civarında. https://www.youtube.com/watch?v=njJ41irPjTc

filmin özeti olarak azimle işeyen duvarı deler.

Kaç para lan esaretin bedeli ?

brooks ne büyük adamdı be...

Sonunda insanı dumur eden film

çok daşşaklı bir film

ibdm deki puanı konusunda bişey diyemeyeceğim fakat senaryosu kurgusu çok sağlam olan film. frank darabont un senaryo yönetmenlik başarısı takdir edilesi düzeyde. brooks reis'in tiradı girdiğinde sanki film başka bi yere akacakmış hissi versede asıl konuya çok sağlam vurgu yapılıyor. allen greene'in anısına.. yönetmen frank darabont'un yakın dostu olan ve filmin çekimleri henüz bitmemişken ölen greene'e filmi adamış olması da duygulandırır insanı.

izlemeyen kaldıysa izlesin. mükemmel bir film.

oturduk ve güneş omuzlarımıza vururken özgür insanlar gibi içtik. evrenin tek sahibiydik.

"bu duvarlar tuhaftır. önce nefret edersin, sonra alışırsın. zaman geçtikçe tek dayanağın olurlar. işte, kurumsallaşmak budur."

"umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. ve iyi şeyler asla ölmez."

"... - pişman mısınız? + pişman olmadığım tek bir gün bile yok. burada olduğum ya da olmam gerektiğimi düşündüğünüz için değil. o zamanları hatırladığımda küçük aptal bir çocuğun işlediği korkunç suçu hatırlıyorum. onunla konuşmak istiyorum. denemek ve onunla konuşmak. ama bunu yapamam. o çocuk geçmişte kaldı. bu yaşlı adam da onun artığı. bununla yaşamak zorundayım. düzelmek mi? bu saçma bir söz. gidip formlarınızı damgalayın evlat. vaktimi harcamayın. çünkü doğruyu söylemek gerekirse umurumda bile değil." her sahnesi, her repliği güzeldi fakat bu replik unutulmayacaklarım arasında be. bu pişmanlığı, hapiste bilmem kaç sene yatmış olan insan bile bu kadar güzel ifade edemez sanırım.

morgan freeman ve bkz: tim robbins başrollerini paylaştığı. imdb top 250 de hala ilk sıra da yer alan kült film. ''umut tehlikelidir. umut bir insanı deli edebilir. bu iyi değildir.''

film çok güzeldi öyle özel bi anlam özel bi ders çıkaramadım ama güzeldi yani. zenci elemanla andy'nin umutla ilgili sözleri güzeldi başka felsefi bi anlam çıkaramadım

sinema tarihinin en iyilerinden. kaç defa izledim inanın bilmiyorum. foreshadowing tekniği bu filmde şahane kullanılmıştır, zira andy'nin kütüphanede okuduğu kitap filmin gidişatı ve sonuyla son derece doğru orantılıdır. "bu duvarlar tuhaf, önce nefret edersin sonra da alışırsın. zaman geçtikçe dayandığın tek şey olurlar."

imdb top 250 listesinde 1. sırada. sonuna kadar hak ediyor. güzelim çocuğu s*kmeseler iyiydi. (bkz: esaretin bedeli)

tam bir başyapıt olmak ile birlikte kesinlikle imdb de ilk 10 içinde bulunması gerektiğini kabul edip fakat birinci olmaması gerektiğini düşünen biriyim.lotr,matrix,12 angry man,interstellar gibi filmler varken bu filmin birinci olması gayet saçma. tekrar söylüyorum ilk 10 da yer alması gerektiğine bende katılıyorum fakat birinciliği kesinlikle ama kesinlikle haketmiyor

bu filmi izleyeli 5 yıl falan oldu ama hala neden en iyi film olduğunu anlayamadım. muhteşem bir filmdi ama birinciliği hakettiğini düşünmüyorum. tekrar izlemek gerek tabi ki. belki de hak ediyordur.

sonunda izlediğim film. beklediğimden de iyiydi. --- spoiler --- tecavüz sahnesinin olmamasını çok isterdim ama bu bir stephen king eseri ve king asla masal yazmaz. o asla karizmatik ve süper bir kahraman yaratmaz. bu yüzden andy'nin başına gelecekleri hapishaneye girdiği anda az çok tahmin ediyordum. --- spoiler --- bu filmden ne öğrendiğimi düşünüyorum.. sanırım en çok kitapların önemini öğrendim, zaten biliyordum da, filmle daha iyi öğrenmiş oldum. kitaplar sizi kurtarır. bir şekilde kurtarır.

Neden bilmiyorum ama bir türlü izleyemediğim filmlerden birisidir bu film. Sonunda bugün izledim. Filmde beni en çok duygulandıran şey dostluktu. Bunu çok çok güzel anlatmışlar. Beni etkileyen şeylerden birisi de zekaydı. Beynimizin yüzde yüzünü kullanırsak ne olur? gibi bir şey oldu. Ben yıllardır izlemeyi ertelediğim için beklentim çok yüksekti yine de beni hayal kırıklığına uğratmadı. Kesinlikle izlenilmesi gereken filmlerden biri. Edit. (bkz: Esaretin Bedeli)

bugün tekrar izledim, beni mahvetti...ağlamaktan helak oldum. gelmiş geçmiş en iyi filmlerden. her ayrıntısıyla, verdiği mesajla çok üst düzey bi film. eğer hâlâ izlemediyseniz ya da bugün ne izlemeliyim diye düşünüyosanız bu sizin için bir işaret olabilir. --- spoiler --- hele ki bu sahne beni bitirdi... BROOKS WAS HERE SO WAS RED --- spoiler ---

"Oturduk ve güneş omuzlarımıza vururken özgür insanlar gibi içtik. Tüm evrenin sahibiydik."

(bkz: Esaretin bedeli) Müthiş bir film. Kurgusu, oyuncuları, senaryosu ( gerçek bir olaydan alıntı), milim milim iliklerinize kadar hissettiren duyguları.. Senede bir kere mutlaka izlerim..